بَاب
مَنْ لَمْ
يَذْكُرْ
الْوُضُوءَ
إِلَّا
عِنْدَ
الْحَدَثِ
116. (Müstehazanın)
Sadece Hades Vaki Olduğunda Abdest Alacağını Söyleyenler
حَدَّثَنَا
زِيَادُ بْنُ
أَيُّوبَ
حَدَّثَنَا
هُشَيْمٌ
أَخْبَرَنَا
أَبُو بِشْرٍ
عَنْ
عِكْرِمَةِ
أَنَّ أُمَّ
حَبِيبَةَ
بِنْتَ
جَحْشٍ
اسْتُحِيضَتْ
فَأَمَرَهَا
النَّبِيُّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنْ
تَنْتَظِرَ
أَيَّامَ
أَقْرَائِهَا
ثُمَّ
تَغْتَسِلُ
وَتُصَلِّي
فَإِنْ
رَأَتْ
شَيْئًا مِنْ
ذَلِكَ
تَوَضَّأَتْ
وَصَلَّتْ
(İbni Abbas azatlısı) İkrime'den şöyle rivayet
edilmiştir: Ümmü Habibe binti Cahş istihaza oldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ona hayz günlerini(n geçmesini) beklemesini; sonra yıkanıp namazını
kılmasını, (hayz günleri bittikten sonra) ancak bundan (abdesti bozan
hallerden) birşey görürse, abdest alıp namazını kılmasını emretti.
Bu hadisi Kutub-i Sitte müelliflerinden sadece Ebu
Davud rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i
şerif mürseldir. Anlaşıldığına göre, mustehaza olan kadın mutade ise,
adeti olan hayz günleri bitince ğusleder. Daha sonra abdesti bozan bir şey
gelirse abdest alır. Bu abdesti bozan şeyin kan mı, yoksa başka bir şey mi
olduğu hususunda ihtilaf edilmiştir.
Ayni,
bu mesele ile ilgili olarak Hanefi imamlarının ihtilaflarını dercetmiştir. Bu
ihtilafın özeti şudur: Ebu Hanife ve Muhammed'e göre müstehazanın abdesti
vaktin çıkmasıyla Ebu Yusuf'a göre girmesi ve çıkmasıyle bozulur. İmam Ahmed'in
görüşü de Ebu Yüsuf'unki gibidir.